Tag: Din
Dört Mezhepten Biri
DÖRT MEZHEPTEN BİRİ İLE AMEL ETMEK LAZIMDIR Sahâbe-i Kirâm, Tâbiîn ve Tebe-i Tâbiîn (radıyallahü an- hüm) zamanında mezhepler pek çoktu. Onların hiç birisini ve mezheblerini kötülemek câiz değildir. Ashâb-ı Kirâm’ı ve mezheb imamlarından hiç birisini, kavrayamadığımız ictihâdları ve işledikleri amelleri sebebiyle kö- tülememeliyiz. Zîrâ müctehidin, içtihadı ile amel etmesi farzdır.
Her İşittiğini Söyleyen Yalancıdır
Ebü’l-Leys Semerkandî Hazretleri buyurdular: Sana bir kimse gelip ‘filan kimse senin hakkında şöyle dedi veya yaptı’ diye bir haber getirirse şu altı şeye dikkat etmen gerekir:
İlim Rütbesi En Yüce Rütbedir
Allâme Teftâzânî merhum bir gün talebeleriyle bir su kenarında çadır kurmuş, onlara ders okutuyordu. Devrin padişahı, âcil bir iş için has adamlarından birini atla bir yere ulak (postacı) olarak gönderdi. İşin ehemmiyetinden dolayı ona: “Yolda atın yorulduğu zaman, kimin atını bulursan, emrimi söyle, atını al, yola devam et!” diye emretti.
Hased
Hased: Başkasındaki bir nimetin yok olmasını yahut onun başına bir musibet gelmesini istemektir. Hasedin sebebi kibir, düşmanlık gibi nefsin kötü huylarıdır. Gıbta ise başkasındaki bir nimeti, onun elinden çıkmasını arzu etmeden istemektir ve câizdir. Fakat haramda kullanılan bir nimetin, sahibinin elinden çıkmasını istemek câizdir. Bu hakîkatte günahın sona ermesini istemektir. Bilerek ve isteyerek hased edip […]
Hepiniz Ailenizden Mesulsünüz
Bir Müslüman, çoluk çocuğunun rızkını helâlden temin etmeli ve onlara bilmeleri icab eden ilmihâlini; farzları, haram ve helâli vesâir lüzumlu bilgilerini öğretmelidir. Bu ilimlerden çoluk çocuğunu câhil bırakmak büyük vebaldir.
Peygamberimize İnanmayan İnsanların En Şerlisidir
Müceddid-i Elf-i Sânî İmâm-ı Rabbânî (Kuddise Sir- ruh) Hazretleri buyurdular: “… Muhammed Mustafa’ya (s.a.v.) indirilen Kur’ân-ı Kerîm, diğer peygamberlere (Alâ nebiyyinâ ve aleyhimü’ssalevâtü ve’t-teslîmât) indirilen bütün semâvî kitapların hulâsasıdır. Yine ona verilen din, geçen (peygamberlere verilen) dinlerin özüdür.
Zikir ve Şükür Vazifesi
Cenâb-ı Hak Bakara sûresinin 152. âyet-i kerîmesinde insanları iki vazife ile yani zikir ve şükür ile vazifelendirmiştir. Şöyle ki: “Birincisi, beni zikrediniz, lâyıkıyla anınız; ben de sizi bana lâyık bir şekilde zikredeyim, imdad ve yardımıma devam edeyim. İkincisi, nimetlerime karşı, kalb ile, lisan ile, beden ile veya hepsiyle birden bana şükrediniz. Benim emirlerime itaat ederek […]