Lâl oldum…
Gece olduğunda seni aydınlatan hilâl oldum.
Uykuya daldığında rüyanda gördüğün hayâl oldum.
Sana yakın olayım diye, damarlarında dolaşan kan oldum;
bir hâl oldum sana kavuşayım diye,
hamal oldum seni taşıyayım diye,
ve saçlarına dokunayım diye, tenini okşayan rüzgâr oldum.
Lâl oldum…
Mum gibi eriyip aktığında seni saran alev oldum.
Kışın soğuk ayazlarında seni koruyan duvar oldum.
Yazın sıcak günlerinde hastalanmayasın diye,
gölgen olan bulut oldum.
Hayat oldum yaşayasın diye,
nefes oldum soluklanasın diye, ve beni unutmayasın diye,
benliğine kazınan isim oldum.
Lâl oldum…
Gök yüzüne bakıp bir dilek tuttuğunda kayan yıldız oldum.
Sığınacak gölge aradığında, iri cüsseli bir meşe oldum.
Susuzluğunu gideresin diye, sokak başında çeşme oldum.
Soru oldum cevabını arayasın diye,
tasa oldum düşünesin diye,
ve hislerini yazasın diye, kalem oldum kağıt oldum.
Lâl oldum…
Hüzünlenip ağladığında akan gözyaşın oldum.
Gülümsediğinde etrafında uçuşan pervane oldum.
Mest olasın diye, kulaklarında yankılanan nağme oldum.
Kitap oldum okuyasın diye,
çiçek oldum koklayasın diye,
ve sevdiğimi söylemeden bilesin diye, ağzı kilitli
lâl oldum…
Ahmet Arslan
Category: Şiirler