Şiirler
İdam Mahkumu!
Son dakikalarımı yaşıyorum Kalem kırılalı çok oldu İnfazım için gardiyanımı bekliyorum Hasretten bir dar ağacı bekliyor beni Sensizlik bağına asacaklar beni
Şikayetçiyim Hakim Bey !
Şikayetçiyim hakim bey Çaldılar umutlarımı Sakladılar güneşimi Gözlerimin önünde kıydılar İçimdeki çocuğa Bunlar yoksa suç değil mi ?
Vefam
Vefamdır beni ben yapan Beni sokaktaki köpekle aynı seviyede tutan Daha ne istersin ki ey insan Sokaktaki köpek kadar sadık olabilsen Daha ne ister onun kadar vefa sahibi olsan Daha ne istersin
Umut
Bazen kendimi uçsuz bucaksız bir denizde buluyorum Sadece kendimle Çaresizce yüzmeye çalışıyorum Nereye yada kime gittiğimi bilmeden Yoluma bir gemi çıkıyor Bu gemide kesin birileri vardır diyorum Gemiye yaklaşıp güverteye çıkıyorum
Aşk’a Dair
Güneş duruyor Ve dünya dönüyor Dünya döndükçe benim devrim geçiyor Yaşıyorum ve yaşlanıyorum Yaşadığım hayatın her bir yanına saçılmış duygularım Kendimi kırılmış ve etrafa saçılmış cam parçaları gibi hissediyorum Binlerce hatta milyonlarca parçam var Sayamıyorum bile Bu parçaların içinde sayısız güzellikler ve sayısız iğrençlikler var
Özlemin
Her zaman bir şeyler oluyor hayatta Her zaman sınavlar Kimi zaman hatta çoğu zaman işkenceler Kalp sancıları çok zor geliyor insana Nerede o eski günler? Hani elimizde şekerlerle dolaştığımız Kumdan kaleler yaptığımız Uğuruna aşk şarkıları yazdığımız Sevda dolu günler
Seni Yaşamaya Değer
Ne için geldim ben bu dünyaya? Bir hırs uğruna mı? Keder mi yoksa, Bir intikam mı? Varsa yoksa acı Üzüntü keder, hüzün, göz yaşı… Neyine yaşıyorum bu dünyada? Sevgi mi? Aşkı mı? Sadakat mi yoksa bağlılığım? Varsa yoksa bir sınav…