Dini
Konuşmada Sakınılacak Şeyler
Müslüman, konuşurken şunlara dikkat eder: – Münâkaşa ve mücâdeleden uzak durur. Çünkü bunlar düşmanlığın anahtarıdır. Din kardeşini kötülemez. Zîrâ kötülemek kişinin kalbini Müslüman kardeşinden nefret ettirir. Gıybet etmez. Müslüman, gıybet etmediği gibi gıybet edenleri de dinlemez. Koğuculuk yapmaz. (Koğuculuk bir kimsenin sırrını, duyulmasını istemediği şeyi başka birine götürmektir.) Ancak anlatmakta dînî bir fayda varsa veya […]
Peygamberimizin (s.a.v.) Büyük Merhameti
İslâm’ın garîb devirlerinde adedi zaten az olan Müslümanlardan bazıları Kureyş müşriklerinin tazyikiyle yurdunu terk edip Habeşistan’a hicret etmiş, edemeyen zayıf Müslümanlar ise türlü türlü işkencelere uğramışlardı. Peygamber Efendimizi (s.a.v.) himâye eden amcası Ebû Tâlib de vefât edince Kureyş müşrikleri iyice azıtmıştı.
Sabreden Zafer Bulur, Muradına Nail Olur
Şeyh Şâmil, top imal ederek İslam askerinin kudretini arttırmış, Ruslardan nice kaleler almaya muvaffak olmuştu. İlk topu, Cebrâîl ismindeki mâhir bir demirciye imal ettirdi. Cebrâîl, İmâm Şâmil’den izin almadan Dağıstan (Çukata)’dan hacca gitmiş, hacdan sonra Mısır’a yerleşmişti.
Allahu Teala Kulun Hakkını Kulda Bırakmaz
Hz. Enes’ten (r.a.) rivâyet edilmektedir: Resûlullah Efendimiz (s.a.v.), birgün otururlarken mübârek dişleri görününceye kadar tebessüm ettiler. Hz. Ömer (r.a.): “Anam babam sana fedâ olsun yâ Resûlallah, sizi tebessüm ettiren nedir?” diye sordu. Buyurdular ki: ‘Ümmetimden iki kişi Allâhü Teâlâ’nın huzurunda diz çökerler. Birisi:
Cennete Ancak Allah’ın Rahmeti ile Girilir
İlim ancak sâlih amellere vesîle olduğu zaman makbuldür. İmam Gazâlî (rh.) buyurdu: Yüz sene ilim okuyup tahsîl etsen, bin kitap ezberlesen Allah’ın rahmetine ancak ilminle işlediğin sâlih amellerle erebilirsin. Kehf sûresinin 110. âyet-i celîlesinde (meâlen): “Artık her kim Rabbinin likâsını (cemâlini) arzu ederse sâlih bir amel işlesin ve Rabbinin ibadetine hiçbir şirk karıştırmasın” buyurulmuştur.
Her Müslümana Lazım Olan Dört Şey
Sahîh îtikad: Asla bid’at bulunmayan Ehl-i Sünnet ve’l- Cemâatîtikâdını öğrenmektir. Nasûh tevbe: İşlediği en küçük günaha dahi tevbe edip pişman olmak, onu bir daha işlememeye azmetmektir. Bütün hasımlarını razı etmek: İyi bil ki kul haklarının vebali, Allâhü Teâlâ’nın haklarından kat kat daha zordur. Dünyada iken haklarını sahiplerine verip helalleşmek lazımdır. Allâhü Teâlâ’nın emirlerini yerine getirecek […]
Hz. Ebubekir’in (R. Anh) Müslüman Olması
Hazret-i Ebûbekir (radıyallâhü anh), Müslüman olmadan önce ticaret için gittiği bir Şam seferinde, rüyasında ayın gökten inip kucağına girdiğini ve onu kucaklayıp bağrına bastığını gördü. Uyanınca, meşhur rahip Yemliha’dan rüyasını tabir etmesini istedi.